top of page

BU İŞTE BİR YALNIZLIK VAR

Ali Adar

İzmir

Bu işte bir yalnızlık var… Ben, kamuda çalışan bir Diş hekimiyim.

 

Korona süreci başlamadan önce en büyük şikayetimiz hasta yoğunluğu ve tabiri caizse iki ayağımızı hep bir pabuca sığdırmak telaşıydı. Süreç başladıktan sonra yeni çalışma protokolü belli oldu ve girişimsel işlemlerimiz kısıtlandı. Böylece hasta sayımız günde 30-40 hastadan 2-3 hastaya kadar azaldı. İlk günlerde hoşumuza giden bu durum giderek içimizi sıkan ve alışmakta zorlandığımız bir sürece dönüştü. Sadece hasta baktığımız ünitelerimiz değil, bekleme salonlarımız ve koridorlarımız da boşaldı. Fark ettik ki biz bu telaşlı kalabalığı ve koşuşturmacayı seviyormuşuz aslında.

İşimde Korona süreci ile hissettiklerim boşluk ve yalnızlık duygusu olarak özetlenebilir.

Editör: Fethiye Sirena Özdal

memento

MEMENTO

Ali Adar

İzmir

Gün gelecek maskeyi unutacağız, yeni hijyen kurallarını unutacağız. Hafıza unutmak üzerine tasarlandı. Yoksa nasıl yaşardı insan?

Memento filmini hatırla… Kısa süreli hafızası olan adam yaşaması için gerekli asgari bilgiyi dövmelerle vücuduna yazdırmıştı. Bu kodlarda başlıyordu yeni güne…

Takvim yaprakları ve pencere fikri buradan çıktı. Pencerede ışık gün geçtikçe azalırken, depresyonumuz artıyor ve eski normalimiz yavaşça uzaklaşıyordu. Bu pencere ne olacak? Hiç ışık kalmayacak şekilde takvim yaprakları ile tamamen kapanacak mı?

Bilmiyorum… bunu zaman gösterecek… 

Editör: Fethiye Sirena Özdal

we dont need no

WE DON'T NEED NO EDUCATION

Ali Adar

İzmir

Rivayet odur ki, Pink Floyd grubunun üyeleri ve hepsi okumuş çocuklardır; şarkıda bilerek iki olumsuz öğeyi birlikte kullanarak ,olumsuz bir cümleden olumlu sayılabilecek bir anlam çıkarmışlardır ( bkz .double negative ). Asıl vurgulanmak istenen, sarkastik ve içi boş eğitime ihtiyacımız olmadığıdır. Yıl 1979 , duvarda ki bir başka tuğla olmak ,eğitimli olmak demekse bu eğitime ihtiyacım yok diyor ,söz yazarı ve grubun bateristi ,Roger Waters ve üniversite eğitimini yarıda bırakıyor …

 

Yıl 2020, korona günleri, okul artık ev , sınıf dikdörtgen bir ekran  …

Sarkazim, duvardaki bir başka tuğla olmak o kadar uzak ve boş geliyor ki elimizde olan ile bu günleri atlatmaya çalışıyoruz .Çocuklar önce mahalle oyunlarını oynamayı bırakmak zorunda kaldılar ,sonra sabah 8 akşam 17 arası tüm gün okulda geçen bir düzenle ,küçük birer iş insanı haline geldiler . Okul çıkışı veya hafta sonları kurslar var bir de .Çocuklar o yüzden inanılmaz bir gelişimle olgun küçük insanlar halini alıyorlar. İş güç sahibiler aslında …

 

Canınız mı sıkıldı evde geçen bu günlerden? Dört duvar arası geçen zaman, AVM ye gidememek, bir yerde oturup içememek arkadaşlarla size zor mu geliyor? Benim kızım hiç dışarı çıkmak istemedi, internet sınıfından derslerini takip etti, birlikte kitap okuduk ,bol bol uyudu .Hayatında ikinci bir gerçek çocukluk dönemi, ikincibir şans yakalayan birisi gibi tadını çıkardı . Tam anlamıyla bir ‘Carpe Diem ‘durumu yaşadı. Anı ilk kez yakalayan bir insan gibi bazen olgunca bazen şımarıkça kullandı.Başlarda Ölümü sorguladı ister istemez hepimiz için bir istatistik haline gelen ölümleri.

 

Bu fotoğraflar, her baktığımda ne kadar şanslı olduğumu hatırlatan, onun anlarıdır…

Editör: Fethiye Sirena Özdal

bottom of page