APARTMAN SAKİNLERİ
Dilara Açıkgöz
İstanbul
Pandemi sürecinde insanların yaşam alanlarında geçirdikleri zaman bir hayli arttı. Onlarca çeşit yaşam alanı bir anda farklı bir önem kazandı burada yaşayanlar için. Yaşam alanları barınma ihtiyacını karşılayan yerler olmak dışında “korunma” ihtiyacını da karşılayan mekânlara dönüştü. İçinde saklandığımız yerler haline gelen yaşam alanlarından beklentilerimiz de giderek arttı.
Söz konusu yaşam alanlarından biri de, birbiri ardına kopyalanmış apartmanlardan ve dört tarafı çevrili bir alandan oluşan siteler oldu. Sadece bir ev değil içinde yaşayacak olana bir yaşam tarzı da vadeden siteler insanın mekâna hükmedebilme çabasının bir temsili diyebiliriz. Onlarca insanın birbirinin üstünde fakat kendi egemenlik alanlarının içinde yaşadığı bu yerler, daha önce bu kadar çok zaman geçirilen yerler değildi. Pandemiyle birlikte insanın apartman dairesiyle ve onun içinde bulunduğu siteyle de ilişkisi değişti. Pencereler ve balkonlar dış dünyayla iletişim kurulan ve aynı zamanda içinde yaşayanlar hakkında bize bilgiler veren yerler haline geldi. Apartmanı çevreleyen alanlar ise izolasyon günlerinde bir nefeslik alanlara dönüştü.
Pandemi sürecinde ben de bir apartman dairesinde yaşamımı devam ettirmeye çalıştım. İnsanların apartman yaşamlarının bir mecburiyet mi yoksa gerçek yaşam alanlarını belirleme çabası mı olduğunu anlamaya çalışarak, onların yaşayışlarını fotoğrafladım. Pandemi günlerinde benim için yeni bir keşif alanına dönmüş bu site apartmanları çevreleriyle birlikte, içine sıkıştığımız, “bizim” ve diğerleri arasındaki çizgileri somut bir şekilde görebildiğimiz yerler olarak karşımıza çıkıyor. Seride apartman sakinlerinin izolasyon sürecinde yeni anlamlar kazanmış yaşam alanlarında, yeni normale alışma süreçlerine tanıklık ediyoruz. Her fotoğraf pandemi sürecinde hayatımıza girip kısa sürede normalleşen başlıklara değiniyor. Fotoğraflarda apartman sakinlerinin neler yaşadığına, bu süre içinde nelere tanıklık ettiklerine dairemden çekilmiş fotoğraflarla şahit oluyoruz.






















Editör: İsmail Gökçe