EVDE KALAMAYANLAR
Hüseyin Kolay
Aydın
2020 yılına tüm dünya insanları eğlenerek yeni umutlarla girmişti. Çin’in Wuhan şehrinde görülen ve insan sağlığını ölümcül şekilde etkileyen Corona Virüs (Covid-19), tüm dünyada yaşayan insanları etkilemeye başladı. İlerleyen zamanlarda komşumuz İran ve sonrasında hızla Avrupa’nın İtalya başta olmak üzere birçok ülkesinde de görülmeye başladı. Bu olup bitenleri evimizde haberlerde izliyorduk.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Pandemi ilan etmesinin ardından Türkiye’de ilk vakanın 11 Mart’ta açıklanması, yeni bir yaşam evresini ve mücadelesini hissettirdi. Televizyon ekranlarında haberleri ve anlık gelişmeleri izliyorduk. Bir yandan resmi makamlar ve devlet yetkilileri tarafından alınacak önlemler bir yandan oluşturulan Bilim Kurulu Üyeleri’nin açıklamaları nedeniyle televizyonlarda tıp uzmanlarını sıkça görmeye başladık ve onlardan bilgi edinmeye çalıştık. Şaşkınlık içindeydik. Rüya gibi günler, kâbus olmaya başladı.
“EVDE KAL” kamu spotu yayınları, duyuruları yapılırken kamu görevi yapanlar ve geçim derdinde olup “EVDE KALAMAYANLAR” zorlu günlerin kahramanları oldular. Sağlık ve insan yaşamının öne çıktığı bu zorlu günlerde doktorlar, hemşireler, sağlık teknisyenleri, hasta bakıcılar ve ambulans şoförleri özveri ile çalışmaya başladılar. Kimileri ailelerine hastalığı bulaştırmamak için de evde kalamadılar. Otel ve misafirhanelere yerleşenler oldu. Resmi makamların her gün yeni açıklamaları, eczaneleri maske, ilaç gibi konularda etkinleştirdi. Yaşam devam ettiğinden gıda ve temizlik ürünleri marketlerde yoğun olarak satılmaya başlandı. Market çalışanları, pazarcılar, gereken önlemlerle çalışmaya devam ettiler. Pazarlarda zabıtalar ve güvenlik görevlileri, vatandaşları fiziksel mesafe ve maske konusunda uyarıyorlar. Evde kalanların bir kısmı evinde yaşamını devam ettirirken hazır yemek ihtiyaçları, internetten yapılan alışverişler nedeniyle paket servis çalışanları ve kargocular da evde kalamayanlardandı. Belediyeler şehrin her noktasında hastalıkla mücadelede genel temizlik işlerinin yanında dezenfeksiyon işlemlerinde de görev aldılar. Fırıncılar, ilerleyen sürede sokağa çıkma kısıtlamaları gibi uygulamalarda dahi toplumun temel ihtiyaçlarından olan ekmek üretimini sürdürdüler. Yoğun bakım ünitelerine solunum cihazı, medikal malzeme satan iş yerleri, sınai ve tıbbi gazların dolum yerleri ile akaryakıt istasyonlarında çalışanlar da bu süreçte evde kalamayan kahramanlar oldular.
Editör: İsmail Gökçe