MEKAN ZITLIĞI
Mahmut Emin Söylemez
Çorum
"Bize hiçbir şey yapmadılar; bizi sadece tam bir boşluğun içine bıraktılar ve herkes bilir ki, dünyada boşluğa bırakılmışlık ve terkedilmişlik kadar insan ruhuna baskı yapan başka bir şey yoktur."
Satranç- Stefan Zweig
Mekan veya yer, çeşitli görüşlere göre farklı ele alınmakla beraber genelde : insanı çevreden belli ölçülerde ayıran, içerisinde eylemleri sürdürmesine elverişli boş bir alan oluşturan, sınırları gözlemciler tarafından algılanabilen ‘uzay parçası’ olarak da tanımlanabilir.
Tüm dünyada etkili olan yeni Koronavirüs (Covid-19)’ün toplumsal bulaşma hızını yavaşlatmak nedeniyle, diğer insanlar ve canlılar ile etkileşimde bulunduğumuz, bir çok eylem gerçekleştirebildiğimiz sosyal mekanlarda bulunmak hükümetler tarafından yasaklandı. Mekanlar ve yerler boş kaldı...
Alışık olmadığımız bu zorunlu durum, insanı temel alan mekanların insansız hale gelmesi, zihnimdeki sosyal mekan görüntüleriyle, alışageldiğim insanlık halleriyle zıtlık oluşturdu. Hareket yoktu etrafta, sanki zaman durmuştu.
AVM’lerde bulunan mağazalardaki insan izdihamı yerini kapalı panjurlara bırakmıştı. Yürüyen merdivenler durmuştu. Yiyecek-içecek bölümünde sıraya dizilen boş tepsilerdi insanlar yerine...
Sokağa çıkmanın yasak olduğu günler caddelerde sadece ‘izinli’ insanlar ve sokak hayvanları vardı. Caddelerde araçlar ve cıvıl cıvıl insan sesleri yoktu... alışveriş yapılan dükkanların esnafı kepenk kapatmıştı. Saat kulesinin çevresinde ise kuşlar özgürlüklerini ilan etmişlerdi...
Bu seride, içerisinde yaşadığım mekanlardaki alışageldiğim kalabalıklar yerine sessizliğin egemenliğini, algıladığım zıtlıkları gösterebilmeyi amaçladım.
Editör: Gölnur Cengiz