ÜÇ TOPLU EV
Tuba Nur Bakaçhan
İstanbul
Karantina başladığında kendi evimizde değildik ve uzun süre -bir buçuk ay- eve dönemedik. Sonunda döndüğümüzde, evimizi yerinde bulduk ama çok sevdiğimiz bahçe süsümüz yerinde yoktu. Bu bahçe süsü, tepesinde üç balonla (topla) havada uçuyor gibi duran el yapımı mukavva bir evdi. Fırtınada, asılı olduğu yerden uçmuş, her parçası bir tarafa savrulmuştu.
Beş yaşındaki kızımla onu baştan yapmaya karar verdik. Bu sırada, uzun zamandır yaşamadığımız için asıl evimizi de baştan yapıyor gibiydik. Çamaşır, yemek, temizlik, bahçe, limon, çiçek, ip… bir türlü bitmiyordu. Evde durmamız gereken bu zamanda, bahçe süsü evimizi baştan yapmaya kalkma fikriyle, kendi evimize uzun süre sonra dönüp onda hayatı tekrar başlatarak içine kapanma fikrinin birleşmesi bu hikayeyi ortaya çıkardı: Evden dışarı çıkamıyorsak dışarıda bir evimiz olmalı.
DÜŞ git
kolumun büklümünden,
al o tek
nabız atışını götür,
saklan onun içine,
dışarıda.
(Paul Celan – Türkçesi: Oruç Aruoba)


















































Editör: Emin Altan