top of page
  • Yazarın fotoğrafıKorona Günlerinde Fotograf

Birizana Erişmil

AŞIRI GERÇEKÇİ BİR MEKTUP


Size çok eskiden yaşanmış bir anı anlatacağım. Şu anın birkaç gün öncesinden birçok yakınlaşma ve sarılma uzağı kadar uzak. Daha yeni vedalaşıp otobüse bindiğim an duyduğum özlem kadar çok, Bir kırgınlığı geçireceğini bildiğim bir telefon konuşması kadar kaygılı ve acımasız bir zamandan.

Bir sabah kahvaltısı öncesiydi. Pencereden manzarayı izlemek yerine camda gezinen bir böceği izliyordum. Dışarda olduğunu düşünüp içeride olma durumu ne kadar garipti. Kanatlarımı kocaman açıp kendimi cama çarpıyor gibi hissettim çoğu kez bakarken. Nasıl bir his yaşıyordu acaba. Oysa pencereyi açsam uçacaktı...

Ama açmadım.

Bencilce bulabilirsiniz bu davranışı ancak değildi. Birbirimize ihtiyacımız olduğunu düşünüyordum.  Ben onu özgür kılacak kudrete sahiptim ama o farkında değildi.

Tıpkı benim farkımda olmayan herkes gibi.

Tek istediğim fark edilmekti. Bir kavanozda ve evin en güzel köşesinde boğaz ışıklarını gören bir yerde bir kavanozdaydık ikimizde. Sabah kapıyı açtığımızda erik ve elma ağaçları olan bir evde ama bir kavanozda... Hiç fark etmedi beni. Ona gösterdiğim özen ve yakınlık için övmedi de. Çıkmak için bir ısrarı da yoktu bana karşı, kendi çabası dışında. Küçük bir böcekti ama kafamı yastığa koyduğumda varlığını hissedeceğim kadar büyüyordu, beni sıkıştırıp tüm ağırlığıyla nefesimi kesecek kadar yaklaşıyordu. Bu birliktelik birkaç gün sürdü. İkimizde yaşlandık. Daha çok tutunduk kaygılara. Bakmaktan sıkıldık birbirimize. Yüz vermez olduk. Konuştuk anlaştık. Yapamadık yani birlikte. En iyisi ayrılıktı. Ve kanımca o bu ayrılığa benden çok istekliydi. Onu özgür  bıraktığımda hiç mutlu  hissetmedi. Sanki yıllarca dışardaymış gibiydi.

Ne yalan söyleyeyim ben de mutlu değildim. Kendimi özgür bırakamıyordum bir türlü. Ve bunu nasıl yapacağımla ilgili hiçbir şey bilmiyordum zaten. 




80 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hülya Mutlu

Hülya Avdan

bottom of page